17 Aralık 2013 Salı

Klasik Dönem Osmanlı Hukuk Sistemi-Tarih

Klasik Dönem Osmanlı Hukuk Sistemi Osmanlı Devleti’nin ilk dönemlerinde yazılı bir hukuk olmadığından hukuksal anlaşmazlıklar töre ve geleneklere göre çözümleniyordu. Ayrıca, Türkiye Selçuklularının hukuki uygulamaları da devam ettirilmiştir. Osmanlı nüfusunun artması ve topraklarının genişlemesi her alanda olduğu gibi hukuk alanında da yeni düzenlemeleri beraberinde getirmiştir. Osmanlı Devleti fethettiği yerlerdeki halkın Osmanlı yönetimine uyum sağlamasını kolaylaştırmak amacıyla yürürlükteki kanunları bir süre kaldırmamıştır. Osmanlı Devleti’nde hukuk; şeri ve örfi hukuk olmak üzere iki temele dayanıyordu. Geleneklere dayanan örfi hukukun dinsel kurallara dayanan şer’i hukuka ters düşmemesine özen gösterilirdi. XV. yüzyılda Osmanlı hukuku gelişmeye başlamıştır. İlk Osmanlı Kanunnamesi Fatih tarafından Ka-nunname-i Âli Osman adıyla düzenlenmiştir. Fatih’ten sonraki padişahlar da kanunnameler yapmışlardır. Bunların en meşhuru Kanuni Sultan Süleyman’ın kanunnamesidir. XV. ve XVI. yüzyıllarda şeyhülislâmların verdiği fetvalar şer’i hukukun gelişmesinde etkili olmuştur. Osmanlı Devleti’nde bütün davalar Şer’i Mahkemelerde çözümleniyordu. Mahkemelerde hakim olarak kadılar görev yapıyordu. Kadılar, şer’i hukuk konularında karar veremediklerinde “Müftü”den fetva isterlerdi. Mahkemeler herkese açıktı. Mahkemenin verdiği kararı kabul etmeyenler en üst mahkeme olan Divan-ı Hümayun’a müracaat ederlerdi. Burada verilen kararlar değiştirilemezdi. Osmanlı Devleti’nde yeni çıkan yasalar mahkemelere de gönderilirdi. Kadılar bulundukları bölgedeki yöneticilerin uygulamalarının yasalara uygun olup olmadığını inceleme hakkına sahipti. Yine Osmanlı Devleti’nde yöneticiler kadıların hükümleri dışında iş yapamaz, kadılar da verdikleri hükümleri kendi başlarına yerine getiremezlerdi. Bu durum idarenin yargı denetiminde olduğunu ve yönetim ve yargı işlerinin birleşmesinin engellenmek istendiğini gösterir. Osmanlı Devleti’nde kadılar devletten maaş almaz, geçimlerini yaptıkları işler ve gördükleri davalardan aldıkları harçlarla sağlarlardı. Osmanlı kadılarının bir bölgedeki görev süresi çoğu zaman on sekiz ay ile üç yıl arasında sınırlanırdı. Bu uygulama ile, adalet kadroları içinde terfilerin tıkanmasını engelleme ve kadıların halkla daha fazla kaynaşmalarını engelleyerek kararlarını rahat verebilmelerini sağlama amaçlanmıştır. Kadıların yardımcıları (naipler) vardı. XVI. yüzyıl sonlarına kadar toprak kadılığı adıyla seyyar kadılar görev yapmıştır. Soruşturmalar toprak kadıları tarafından yapılmıştır. Kadılar; © Merkezden gönderilen emirlerin reayaya ulaşmasını sağlardı. Bu nedenle fermanlar ve kişi haklarına ait emirler önce mahkemeye gönderilirdi. © Kadılar davaları çözümler, her türlü sözleşmeyi, nikah akdi, şirket kurulması ve vakıf tesisi gibi işlemleri onaylardı. Günümüzdeki noterlik görevini yapardı. © Reayanın istekleri ve şikayetlerini Divan’a iletirlerdi. Kadılar olağanüstü durumlarda alınan vergilerin (avarız) toplanmasında önemli rol oynarlardı. Bu vergiler halkın tümünden alındığı için adalet sağlanmalıydı. Bu görevi de kadılar gerçekleştirmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder